8 Ekim 2014 Çarşamba
Eğilmeyi Sevmiyorum...
eğilmeyi
seviyorum hiç de eğilmedim Biz Rükuda Eğiliriz Aşk`la AŞK için secdeye varırız.düşmüş kelimelerimi yerde toparlıyorum
oturtuyorum yüreğimin tam orta yerine. taşlaştıran soysuz cümlelerin iğneliyor
toparladığım cümlelerimi. "Sevinme" hali Tanrının gördüğü kaç hüzne
işaret? Ya ağlamalarım; hangi gülmelerine sebep uzaktan uzağa, senin
ilgisizliğin ise, duayla mümkün diyor sol yanım toparladığım cümleler? Yalnızca
Adem ve Şeytan mı var senin lugatında, ben koşmak isterken sana, bacaklarımı
neden kırıyorsunki. Şimdi şükrü bacağını kırana mı, ayağımı bana kırdırana mı
etmeliyim. Hiç hesap ettin daha kaç bahar yaşayacaksın? Yooo hesap kitap
bilmezsin sen, sen hayal kurmayı da sevmezsin ama hayal alemindesin. Sen kendi dünyanı rasathaneye çevirmişsin
unutmak için kendini kandırıyorsun. Sen gökten bir yıldız çalmayı bile
denememişsin hatta farkında bile değilsin. Şarabın tadı iyidir yakar akan kanı
hatırlatır unutturmaz sana içindeki yalnızlığı ama kaçamak sahte mutluluklar
yaşatır aşk sapmasındasın yar değdim aşk sapmasındasın. Cümleleri seviştirdin
mi hiç karşılıksız olarak hiç semaya hayran oldun mu olmadın olamadın.
Ceplerinde değişik dudaklar var
tanımadığını beklemektesin hangisi diye bedenin hüzünle gusulde, tahammülsüz
alevlerle boğuşuyorsun kendini kandırmakla meşgulsün. Güvercinleri eziyorsun
zeytin dalını tanımıyorsun tanıttırmıyorsun.
Etiketler:
blog yazarı,
deneme yazıları,
fikret sanal,
film,
fotoğrafçı,
istanbul,
kitap,
klip yönetmeni,
şiir,
yazar,
yemin,
yönetmen
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder